Erenet.NET içerik; animasyon, oyun, telefon şakaları, çizgi film, komik yazılar
Erenet Erenet Erenet
Erenet 3 Boyutlu Oyunlar Erenet
Erenet Erenet Erenet
Erenet Erenet Erenet Erenet
Erenet Ana Sayfa Erenet Flash Animasyonlar Erenet Flash Oyunlar Erenet Çizgi Filmler Erenet Fıkralar Erenet Komik Resimler Erenet Komik Filmler
Erenetoyun
Erenet.NET - Flash animasyonlar, telefon şakaları, çizgi film ve flash oyunlar ile hizmet veriyor.
7 Mayıs 2024, Salı 21:17:50
  Giriş Yap veya Üye Ol (Ücretsiz)
  Mesaj Panosu   |  Arama   |  Üye Listesi   |  SSS   |  Profil   |  Özel Mesajlar   |  Giriş 
 

Dünyadaki En İlginç Ölümlerden Bazıları

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Erenet.NET Forum Ana Sayfası -> Komik Yazı ve Olaylar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Admin
Designer


Kayıt: 08 Mart 2005
Üye No: 2
Nereden: Erenet

MesajTarih: Pts Tem 10, 2006 11:48 pm    Mesaj konusu: Dünyadaki En İlginç Ölümlerden Bazıları Alıntıyla Cevap Ver

Dünyadaki En İlginç Ölümlerden Bazıları

Yaşamak kadar gerçek olan ölüm, kabullenilmesi zor bir durum. Ölüm, sadece trafik veya uçak kazalarıyla gelmiyor. Çok küçük işler gibi görünen birçok olay da can kaybına neden olabiliyor. Kişinin karşısına nerede ve nasıl çıkacağı belli olmayan ölüm, bazen ilginç vesilelerle geliyor.

İşte en ilginç ölümler:

- Buenos Aires'te karısına sinirlenip onu öldürmeye karar veren adam, otelin 23. katındaki odalardan karısını aşağıya atar. Kadın elektrik tellerine takılır. İşini sağlama almak isteyen adam, karısının peşinden atlar. Tellere tutunamaz, yere çakılır.

- Mısırlı çiftçi, Nil Nehri'ne düşen tavuğunu kurtarmak için suya atlar. Ancak girdaba yakalanır. Kıyıya dönemeyince, bağırarak yardım ister. Bu kez oğlu atlar suya. O da girdaba kapılır. Beraberce yardım isterler. Derken adamın kızı, karısı da aynı kaderi paylaşır. Sonunda tavuk kurtulur ama ardında 6 ölü bırakır.

- Iraklı terörist Khay Rahnajet, içinde bomba olan paketi postayla suikast adresine göndermeye kalkar. Ancak yeterli sayıda pul yapıştıramadığı için, paket ev adresine geri gönderilir. İçinde bomba olduğunu unutan acemi terörist paketi açar ve sonrası malum.

- Astronot biliminde çığır açan Danimarkalı bilim adamı Tycho Brahe, vaktinde tuvalete giremediği için öldü. 16. yüzyılda yemek bitmeden sofradan ayrılmak hakaret sayılırdı. O gece, şölene gelmeden önce tuvalete girmeyi unutmuştu. Yemekte içkiyi fazla kaçıran Brahe, izin isteyemeyecek kadar nazikti. İdrar kesesi patlayan bilim adamı, 11 gün acı çektikten sonra öldü.

- Güney Afrika'nın Cape Town Şehri'ndeki bir hastanede gizemli olaylar oluyordu. Üstelik ölümlerin hepsi, cuma günleri 311 numaralı yoğun bakım odasında gerçekleşiyordu. Hemşireler ve doktorlar buna bir çözüm bulamayınca, devreye polis girdi. Araştırmalar sonuç vermedi. Sır ölümlere uzun süre açıklama getirilemedi. Uzmanlar, odanın havasını bakteriyolojik olarak kontrol ettiler. Sonuç sıfırdı. Bu arada ölümler devam etti. Sonunda oda sürekli olarak gözetim altına alındı ve neden ortaya çıktı. Cuma sabahları saat 06.00'da odaları temizleyen görevli, hastanın başındaki solunum cihazının fişini çekerek elektrik süpürgesinin fişini takıyordu.

- Marco ve Roberto adlı iki kardeş, hiç geçinemiyorlardı. Roberto'nun sık sık kendisiyle dalga geçmesine dayanamayan Marco, kardeşini öldürdü ama onun ölümünden 5 dakika sonra kendisi de öldü. Çünkü Marco ile Roberto, aynı donanım sistemini paylaşan ikizlerdi. Roberto ölünce, Marco'nun da kan dolaşımı durmuştu.

- ABD'nin Alabama Eyaleti'nde 25 yaşındaki bir asker tükürme alışkanlığının kurbanı oldu. Pencere kenarında oturarak tükürüğünü sokak lambasına isabet ettirmeye çalışan bir asker, dengesini kaybedip 11. kattan düşerek hayatını kaybetti.

- 1995 yılında Coca Cola makinesinden bedava soda almaya çalışan bir adam, aniden fırlayan kola kutusu yüzünden hayatını kaybetti.

- Jake Fen isimli Macar adam, eşini korkutmak için kendisini asmış pozu verdi. Eve gelen eş, kocasını o halde görünce bayıldı. Kapıyı açık gören komşu kadın içeriye girince, iki cesetle karşılaştığını sanıp evi soydu. Topladıkları ile çıkarken, Jake kadına bir tekme attı. Cesedin canlandığını sanan kadın, korkudan öldü.

- New York'ta caddede bir adama araç hafifçe çarptı. Adama bir şey olmamıştı. Şoförle konuştu ve kalkacakken olayı gören biri yanına gelerek, kalkmazsa sigortadan para alabileceğini söyleyince yeniden aracın önüne yattı. Araç sürücüsü ise adamın gittiğini düşünerek gaza bastı ve adam öldü.

- Bayan Carson, Amerika'nın New York Kenti'nde yaşıyordu. Bir gün eğlenmek için cenaze işleri yapan bir şirketle anlaştı. Şirket eve telefon etti ve bayan Carson'un kalp krizi geçirip öldüğünü söyledi. Aile hemen koştu. Bu sırada tabutun içinde yatan bayan Carson, birden doğruluverdi. Ama kızı o anda kalp krizi geçirip öldü.

- Romollo Ribaldo, işsizdi. Pisa Kenti'nde oturan 42 yaşındaki bu İtalyan, bir gün tabanca ile intihar etmeye hazırlandı. Eşi onu engellemek için dil döktü. Sonunda Romolo, ağlamaya başladı ve intihardan vazgeçip silahını yere fırlattı. Ateş alan tabancadan çıkan mermi eşine isabet etti ve eşi öldü.

- Sibirya'nın köylerinden birinde cenaze mezarlığa götürülüyormuş. Mısır tarlasının ortasında, tabut köylülerin ellerinden düşüvermiş. Tabutun içindeki ceset düşüp dereye yuvarlanmış. Akıntı, cesedi dinamitle avlanan balıkçıların yanına sürüklemiş. Balıkçılar "Acaba adamı dinamitle biz mi öldürdük?" diye endişeye kapılarak, cesedi askeri kışlanın tellerine bırakmışlar. Nöbetçi er, bölgeye birinin yaklaştığını düşünerek cesedi yaylım ateşine tutmuş. Hemen ambulans çağrılmış. Delik deşik olan ceset, hastaneye kaldırılmış. Operasyon 6 saat sürmüş. Ameliyattan çıkan doktor, alnından akan terleri silmiş ve "Çok zor oldu ama galiba yaşayacak" demiş

- 1983'te mağazada hırsızlık yaparken yakalanan San Diegolu bir kadın, polislere 'eğer onu bırakmazlarsa' morarana kadar nefesini tutacağını söyledi. Polisler kadını bırakmadılar, o da gerçekten ölünceye kadar nefesini tuttu.

- Bir fil bakıcısı filin temizliği ile ilgilenirken filin posasının altında kalıp can vermiş.

- Bir lunaparkın 2 kafadar gece bekçisi, park kapandıktan sonra dönen salıncaklara binmeye karar vermişler. Yönetici kabinine girmişler, aleti çalıştırmışlar. Makinenin ısınması için 1 dakika kadar süre gerekiyor tabii. Salıncaklara bir güzel kurulmuşlar. 1 dakikalık süre geçmiş, alet çalışmaya başlamış. Ama 2 kafadar, seans süresini ayarlamayı unutunca bütün gece kusarak ölmüş.

Bunlar da ilginç ölüm nedenleri:

- Her yıl, çatıya çıkıp anteni değiştirenlerden bin 800 kişi can veriyor. Çatıdan düşen ama ölmeyenlerin sayısı da 2 bin civarında.


- Dünyanın en zor mesleklerinden biri de kuşkusuz otomobil tamirciliğidir. Her yıl, bu iş sektöründe 900 kişi hayatını kaybediyor.

- En fazla ölümlerin yaşandığı iş kollarından biri de boyacılık sektörü. Dünya üzerinde her yıl bin 100 kişi, boya merdiveninden düşerek ölüyor.

- Her yıl 33 bin kişi, yanlış iğne nedeniyle ölüyor. Özellikle Afrika'da, bu tarz ölümler artık normal sayılıyor.

- Her yıl, gömlek veya pantolon düğmesi dikerken 299 kişi ölüyor. Dikiş sırasında iğneyi vücuduna batıranlardan bazılarının ölüm nedeni: Bulaşıcı hastalık.

- Her yıl, 2 bin 480 kişi ampul değiştirirken elektrik çarpması nedeniyle ölüyor.

- İlginç ölümlere maruz kalanlardan bazıları da kasa görevlileri. Her yıl ya soyguncuların kurşunu ya da müşterilerle tartıştıkları için 6 bin 500 görevli ölüyor.
_________________
Resim
 Başa Dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
sapancali
Erenet Müdavimi
Erenet Müdavimi


Kayıt: 21 Haziran 2006
Üye No: 23063
Nereden: Nereye geldi bu millet ??

MesajTarih: Cmt Tem 15, 2006 12:52 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

hayatımız sudan ucuz beahh
 Başa Dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
riX
Emekli Samuray
Emekli Samuray


Kayıt: 01 Mayıs 2005
Üye No: 3
Nereden: Uji

MesajTarih: Cmt Tem 15, 2006 3:35 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Mezbahadan et taşıyan bir tırın sabahın erken saatlerinde yüklenip bir an önce yola çıkması gerekiyormuş. İşe sabahın kör vakti gelen işçiler, tırı yüklemeye başlamışlar. Alelacele işi bitirmişler. Tırın şoförü arkadaki soğuk hava deposunun kapısı kapatılır kapatılmaz yola çıkmış. Ancak son eti çengele takmaya uğraşan işçinin içeride kaldığını kimse farketmemiş. Uyku sersemi olan işçi de başına gelen korkunç şeyi, ancak tır hareket edince farkedebilmiş. Tır hiç durmadan 8 saat yol alacağından, arkadaşları kaybolduğunu farketmezlerse donarak öleceği kesinmiş.

Bir süre duvarları yumruklamış ama sesini duyuramayacağını biliyormuş. Bir süre sonra üşümeye başladığından hareketleri yavaşlamış ve bir kenara çöküp ölümü beklemeye başlamış. Oturup kaçınılmaz sonunu beklemeye başlamış ve cebinden çıkardığı kağıt kaleme yazmaya başlamış. 1. saat: çok üşüyorum; 2. saat: her yerim uyuşuyor; 3. saat: ayaklarımı hissetmiyorum; 4. saat: donarak ölmek istemiyorum, kalemi tutucak gücüm kalmadı, ellerim dondu...

Tır etleri teslim edeceği yere geldiğinde şoförü dondurucunun kapısını açınca içerisinin soğuk olmadığını farketmiş. Sabah yola çıkarken aceleden dondurucuyu çalıştırmadığını hatırlayan şoför, lanetler okurken köşede büzülmüş yatan işçiyi görmüş. Adamın uyuyakaldığını sanan şoför, işçiyi sarstığı halde uyandıramamış.

Polis olaya el koymuş, şoför tutuklanmış. Bir müddet sonra adli tabip raporunda işçinin ölüm nedeni vücut ısısının hızla düşüşü olduğu açıklanınca temize çıkmış. Meğerse talihsiz işçi psikolojikman ölmüşmüş.
_________________
Resim
 Başa Dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
riX
Emekli Samuray
Emekli Samuray


Kayıt: 01 Mayıs 2005
Üye No: 3
Nereden: Uji

MesajTarih: Cmt Tem 15, 2006 3:35 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bir lunaparkın gece bekçisi olarak işe başlayan bir vatandaşımız, bir gece çok sıkılmış ve "Bari oyuncaklara binip eğleneyim diye" düşünmüş. Hep binmek istediği ama bir türlü fırsat bulup da binemediği zincirli sandalyeleri gözüne kestirmiş. Hani şu sekolin denilen zincirle yukarıdan bağlı olup dönmeye başlayınca merkez-kaç kuvvetiyle dışarı doğru açılan bi oyuncak vardır ya; işte ona.

Vatandaş sandalyeye oturmuş, eline aldığı uzun bir çubukla aletin şalterini açmış. Şalter iner inmez zincir dönmeye başlamış. İçini çocuk gibi bi sevinç kaplamış. Çığlıklar atıp, klasik zincir ayılıkları yapmaya başlamış. Dönmüş, dönmüş, dönmüş...

Otomatik olarak duracağını sandığı zincir, bir türlü durmuyormuş. Doğal olarak bir süre sonra vücudu isyan etmeye başlamış; başı dönüyor, midesi bulanıyormuş. Sonuçta sabaha kadar dönmüş durmuş. Sabah mesaiye gelen lunapark çalışanları cesedini hala dönmekte olan zincirde bulmuşlar. Yapılan otopside, bekçinin beynindeki denge merkezi damarlarının patlaması sonucu beyin kanamasından öldüğü ortaya çıkmış.
_________________
Resim
 Başa Dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
riX
Emekli Samuray
Emekli Samuray


Kayıt: 01 Mayıs 2005
Üye No: 3
Nereden: Uji

MesajTarih: Cmt Tem 15, 2006 3:36 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Lonch Ness Canavarı dünyanın en popüler canavarlarından biri. Türkiye'nin en popüleri ise Van Gölü Canavarı. Hakkında yüzyıllardan beri yüzlerce hikaye anlatılan ve birçok görgü tanığının olmasına karşın Marmara Canavarı, bu iki rakisinin gölgesinde kalmış. Marmara Canavarı hakkında özellikle Tuzla'da bir çok efsane anlatılır.

En çok bilinen efsane ise 1970 yıllarında yaşanmış olanıdır. Gecenin bir yarısı teknelerini limana bağlayaniki balıkçı, Anadol pikaplarına atlayıp evlerinin yolunu tutmuşlar. Yol mezarlık yanından geçiyormuş. Arabayı süren bu mezarlıktan korktuğu için dualar ediyormuş. Diğeri batıl korkuları olmadığından arkadaşıyla dalga geçiyormuş.

Bu sırada şoför aniden firene asılmış. Çünkü ince bir ağaç enlemesine yola devriliymiş. Şoför "Ben hayatta inmem" demiş. Diğeri babayiğit bir adammış, "Ben tek başıma hallederim" diyip çıkmış arabadan. Gece karanlığında ince uzun ağaca bakıp: "Kavak ağacı galiba" demiş. Yaklaşıp ağacın gövdesine sarılıp da ağacın kabuğunun yumuşak olduğunu ve kımıl kımıl hareket ettiğini hissedince babayiğitlik filan kalmamış taabii; aynen tabanları yağlamış.

Arkadaşını dikkatle izleyen şoför ağacın hareketlendiğini ve yukarı doğru kalktığını görünce, karşısındakinin ağaç değil de ben diyim on, sen de yirmi metre boyunda dev bir yılan olduğunu farketmiş. Yılan başını kazdığı mezardan çıkarınca dehşete düşen şoförün saçları o anda bembeyaz kesilmiş. Allahtan karnını mezarda doyurduğu için canavar ne şoföre ne de arkaşına saldırmamış. Denize doğru akıp gitmiş. İki arkadaş perişan halde köylerine dönmüşler.

Sonradan köyün yaşlılarından yılanın Marmara denizinde yaşayan ve denize yakın mezarlardaki, yeni gömülen ölüleri yiyerek yaşayan bir canavar olduğunu öğrenmişler. Anlattıklarına göre; daha önceleri yılanın çok aç kaldığında balıkçı teknelerine dahi saldırdığı olurmuş. O zamanlarda Yalova ve Kumla'da da ortaya çıkarmış. Marmara Canavarı'yla karşılaşan herkes söz birliği etmişcesine yılanın bir kavak ağacı boyu ve eninde olduğunu söylermiş. Ama yıllardır Marmara Canavarı'nı gören olmamış.
_________________
Resim
 Başa Dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
riX
Emekli Samuray
Emekli Samuray


Kayıt: 01 Mayıs 2005
Üye No: 3
Nereden: Uji

MesajTarih: Cmt Tem 15, 2006 3:36 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Etrafında sevilen bir zat-ı muhterem vefat etmiş. Yakınları çok büyük bir cenaze töreni tertip etmiş. Ben diyim 50, siz deyin 100 arabalık bir cenaze konvoyu oluşmuş. Minibüsler, otobüsler kiralanmış, doluşulmuş arabalara. Konvoy yola çıkmış.

Az gitmişler, uz gitmişler yol bitmemiş. Konvoy uzun olduğu için yavaş da ilerliyormuş arabalar. Minibüslerden birine doluşmuş olanlar sıkılmaya başlamış. İçlerinden biri arka taraftan şoförün omuzuna dokunup "Birader, daha çok var mı?" demesine kalmamış, şoför çığlığı basıp kendini aşağıya atmış. Minibüs kontrolsüz biçimde sağa sola kaymaya başlamış. Neyse ki bir ağaca toslayıp durmuşlar. Kimsenin burnu kanamamış.

Minübüsten sağsalim inen yolcular bir hışım arkalarda bir yerlerde yarı baygın yatan şoföre ulaşmış. Bakmışlar ki şoför kafayı gözü yarmış yerde yatıyor. Hep bir ağızdan "Deli misin? Niye atladın?" diye adamın başına üşüşmüşler. . Adamı silkelemişler filan, kendine gelmiş "Hepinizden çok özür diliyorum. Bu işe yeni başladım. Daha önce cenaze arabalarında şöförlük yapıyordum. Omzuma dokunulunca ölü dirildi sandım" demiş.
_________________
Resim
 Başa Dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
sapancali
Erenet Müdavimi
Erenet Müdavimi


Kayıt: 21 Haziran 2006
Üye No: 23063
Nereden: Nereye geldi bu millet ??

MesajTarih: Cmt Tem 15, 2006 3:59 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

o psikoloji hikayesi beni çok şaşırttı hepsi güsel ama o daha güsel
 Başa Dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Erenet.NET Forum Ana Sayfası -> Komik Yazı ve Olaylar Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

Erenet Forum
 
En Güzel 3D Oyunlar 3doyunlar.net Sitesinde | Ana Sayfa | Forum | Arama | Üyeler |

Bilgi Dağarcığı: İnsan saçı, üç kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.

Günlük BurçlarGünün SözüOyun HileleriPosta KodlarıReklamİletişimKullanım Koşullarıİstatistik

Erenet.NET'in içerik kod yazılımının bir kısmı PHP sitesine aittir. Design: Erenet.info
(IP) Copyright © 2005 by Erenet.NET

Sitemiz en iyi Firefox tarayıcı ile 1024x768 çözünürlükte görüntülenir

Animasyon filmlerimizi beğendiyseniz çizgi film izle sitemizden birbirinden eğlenceli çizgi filmleri seyredebilirsiniz.
3 boyutlu oyunlar yayınlayan unity 3d oyunlar sitesi ile 3 boyutlu oyun oynayabilirsiniz.
Bilgisayar oyunları için oyun hileleri arıyorsanız gamend.net'i ziyaret ediniz.

Bu sayfanın uygunsuz olduğunu düşünüyorsanız lütfen bize bildirin.
E-Posta

Tanıtımı Kapat X

Reklamı Göster