Bir zamanlar İngiliz hükümeti çocuğu olmayan ailelerin bu sorununu
çozmek için "Cici Baba" servisi kurmuş.Cici Baba evliliklerinin ilk
beş yılında çocuk sahibi olamayanlara yardım eden bir devlet memuru.
Smith ailesi de boyle bir servis için başvuruda bulunur , heyecanla
"CiciBaba" yi beklerken kapı calınır, ancak gelen kişi cici baba adayı değil,kapı kapı dolaşan bir bebek fotoğrafcısıdır. Konuşma şöyle gelişir:
Ms Smith: Günaydın
SATICI : Günaydın efendim ben şey için gelmiştim
Ms Smith: Açıklamanıza gerek yok kocam herşeyi anlattı. Buyrun
içeri girin
SATICI : Öylemi? Bebek işinde üstüme yoktur, özellikle ikizlerde.
Ms Smith: Kocamda öyle söyledi buyrun oturun.
SATICI : O zaman kocanız belki de size . .. . . . . . . . . . . . .
. . .
Ms Smith: Aa evet, ikimizde en iyi sonucun böyle alınacağını
düşünüyoruz.
SATICI : Öyleyse hemen başlayalım.
Ms Smith: (KIZARARAK) şey nerede başlamalı?
SATICI : Her şeyi bana bırakın. Ben genellikle iki kez banyo
küvetinde,
bir kez kanapede ve belki bir kaç kez yatakta denerim. Bazen oturma
odasının halısınde iyi oluyor
Ms Smith: Banyo ! ! Oturma odasının halısı! ! ! Neden bizim
beceremediğimiz anlaşılıyor.
SATICI : Şey hanımefendi , hiç kimse ilk seferinde iyi bir sonuç
garanti edemez ama altı yedi kere denersek bir tanesi mutlaka şahane
olacaktır.
Ms Smith: Afedersiniz ama biraz fazla olmuyor musunuz?
SATICI : Kesinlikle değil benim işimde insanlar aceleci
olmamalıdır.
Ms Smith: Başarılı oluyor musunuz bari?
SATICI : (Çantasını açarak bebek fotoğrafları gösterir)Şu bebeklere
bakın bunlar benim işlerim. Bakın bu dört saat sürdü.
Ms Smith: Evet çok güzel bir bebek
SATICI : Fakat gerçekten güç bir iş. Görmek istiyorsanız şuna
bakın, ister
inanın ister inanmayın bu Londra'nın ortasında , otobüsün üzerinde
oldu.
Ms Smith: TANRIM ! ! ! ! ! ! !
SATICI : Bunlar da şehrin en şirin ikizleri.Anneleri ile çalışmanın
ne zor olduğunu bilseniz ikizlerin şirinliğine daha cok şaşırırsınız.
Ms Smith: Öyle mi ?
SATICI : Sormayın. Şununda işi doğru yapabilmek için onu Hyde
Park'a göturdüm. Herkes çevremizi sardı. Peş peşe dört beş tam boy ve iş bitti.
Ms Smith: Dört beş tam boy ! ! ! ! !
SATICI : Evet üstelik üç saatten fazla sürdü. Sonunda bir kaç kişi
kalabalığı tuttu . Karanlık olmadan önce yeniden denemeliydik ancak
serçeler aletimin uzerine konup gagalamaya başladılar bu yüzden işi
bırakmak zorunda kaldık.
Ms Smith: Yani gerçekten serçeler şeyinizi aaa-aletinizi ısırdıler
mı?
SATICI : Evet böyle şeyler oluyor tabi. Ben tekniğimi geliştirmek
için tam üç yıl harcadım. Mesela şu bebek. Bu neticeye ancak büyük bir mağazanın ön vitrininde ulaşabilirsiniz.
Ms Smith: Bu kadar da olmaz!
SATICI : Hanfendi hazırsak ayaği alıp geleyim.
Ms Smith: Ayak mı ? ? ? ? ! ! ! ! !
SATICI : Aa evet , ağır olduğu için sürekli elde taşımak zor oluyor
bunun için ayak kullanıyorum.
- Hanımefendi . . . . . Hanımefendi . . . . .
Hayallah neden bayıldı şimdi bu. . . _________________ Kahramanlığın ölçüsü kaç kişiyi kurtardığın mıdır?Yoksa karşılıksız düşündüğün her insan için bir kahraman mısındır?
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Sitemiz en iyi Firefox tarayıcı ile 1024x768 çözünürlükte görüntülenir
Animasyon filmlerimizi beğendiyseniz çizgi film izle sitemizden birbirinden eğlenceli çizgi filmleri seyredebilirsiniz. 3 boyutlu oyunlar yayınlayan unity 3d oyunlar sitesi ile 3 boyutlu oyun oynayabilirsiniz. Bilgisayar oyunları için oyun hileleri arıyorsanız gamend.net'i ziyaret ediniz.