"yok yok ben neleri atlattım, bunu da atlatırım" dedikten 10 saniye sonra gözlerin dolmasına yol açan, duvarların ilk defa bu kadar yakınında olduğunu hissettiren, her bokun onu hatırlatmasıyla devam eden acıdır.
evet, insan diş ağrısı çekerken "aşk acısı neymiş mk, şu ağrıya bak" der. lakin diş ağrısının tedavisi vardır, geçer. aşk acısının tedavisi yoktur. tek ilacı o'dur. ve "o" olmadan asla yaranız kabuk bağlamaz. sürekli kanar, ne bepanthene etki eder, ne uyku ilaçları. uyursunuz, rüyanızda kabus olur içinizi acıtır. uyanırsınız, "niye uyandım ki , acı çekmek için mi?" dersiniz. her aşk şarkısının sizin için yazıldığını düşünürsünüz. çevrenizdeki insanların çok mutlu olduğunu düşünürsünüz. her gittiğiniz ortamda onu hatırlatan bir şeyler vardır.
başkaları onun parfümünü sürmüşse, içiniz kan ağlar. saçını onun gibi yapan biri gördüğünüzde yüreğiniz sızlar. yürüdüğünüz yollar, altına ışık veren sokak lambaları, sizi ona götürür. yaranıza tuz basar. gözleriniz yolda, kulaklarınız telefonda beklersiniz. ama aramaz.. öyle bir yerde bitmiştir ki, artık içinize işleyen umut her geçen gün saçınızı beyazlatır, güneş size itici gelir. otobüs durağına gittiğinizde onla sarılarak otobüs tabelalarına baktığınızı anımsarsınız. aptalca bakışmalarınızı , safça gülümsemelerinizi hatırlarsınız. o gülümsemeler kalbe hüzün, o bakışmalar bedene ağrı verir.
günler geçtikçe acıyı derinlerde bir yere gömersiniz. fakat biri gelip orayı kazacak, elbet bir gün o acıyı size yaşatacaktır. üzerine yağmur yağsa da, seller üzerindeki toprağı alıp başkasının yâri etse de.... _________________ Hayat psikolojiden ibarettir.
gmnd Developer
Kayıt: 22 Mart 2005 Üye No: 4 Nereden: Merkez
Tarih: Pts Hzr 11, 2007 8:46 pm Mesaj konusu:
Soğuk bir kış günü, belki de insanların kıyafetlerin arkasına saklandığı, gerçekleri sakladığı bir gündü.
bizimkisi aptalca bakışlardan ibaretti. belki de o güne dönüp aptal aptal bakışmak istiyorum. uzaktan sevmek en güzeliydi, derine dalmadan; kötü yönlerini bilmeden ya da bilip görmeden.. tek başına yakalayıp konuşmayı, duygularımı suratına kusmayı hedeflemiştim. asla ulaşamam ona, rezil olur çıkarım diyordum. özgüvenimi kırpacak kadar sevmiştim onu.
sigaraya düşman oldum, beni senden alacak diye..
içkiye kin besledim, seni unutturacak diye..
arkadaşlarımdan soğudum, seninle ilgili konuşamadım diye..
kendimden soğudum, rüyanda nasıl onu görmezsin diye..
hayata sadece eğlenceli taraflarından bakıyordun belki de. sadece hoşlantıdan ibaretti ve bizler inandığımızı görmeye çalıştık. yıllarca beklediğim sendin evet. aşık olmak istiyordum ve en ufak hissimde "evet evet ben aşık oldum" diyerek sana bağlanmıştım.
geceleri şehrin ışıkları yoldaşımdı. bitmeyen o yollarda aşkımı paylaştığım sırdaşımdı. ve o yolda kimini kaybettim. kimisi ne aşklara şahit olmuştu. ama yalancı şahitti onlar. gökteki yıldızlar hakim olmuş, beni tek kalemde harcamıştı. gökyüzünü süsleyen o ay ise, savcımdı ve hiç acımıyordu bana. gökyüzündeki en ihtişamlı yıldızı senin için seçmiştim, ama o yıldız bilmiyordu üzerine kurulan hayatı. tıpkı sen gibi.. sen de bilmiyordun. seni izlerken evlenip çocuğumuzu sinemaya götürürdüm. tam o sırada kahkahalarınla ortamı *** eder , tüm duygularımın üzerine sifon çekerdin.
derken kaldırım taşları tekmelemeye başladı kalbimi. beni ezip geçtin ya, biri de seni ezer inşallah dediler onlar. ahları tuttu. artık suda taşı 3 kere sektiremiyordum. kalbimin en içindeki damarda akan kan gibiydi. sigara içtim, kilitlendi. içki içtim, tekledi. uyudum, rötar yaptı.
derken her şey gelişti. bir baktım ki yanımda, omzumda popüler aşk şarkılarını dinliyorsun. sonra anladım ki, hayat hiç de istediğim gibi değil. benim yaşadığım onca duyguyu o şarkının sözlerinde aramak mıydı gerçek aşk? "bu sözler ikimiz için yazılmış" demek miydi sevinçler? yoksa yan masadan bizi izleyip kulaktan kulağa konuşanlar mıydı dostlarımız?
uzun bir yolculukta kurduğum hayallerden de imkansız geliyordu bana. ama gördüm ki sokağa çıktığımızda karşımıza gelen yan gözle bakıp burnunu havaya kaldıran kızlardan farkın yokmuş. bir kış günü rastladım ya sana, kara düşman oldum, rüzgara kin duydum. güneş en yakın dostum oldu, ama ciğerimi yaktı.
sel gitti kum kaldı, ama kumda yazılı adın, hala duruyor.. kömür gözlümdün, içimi yaktın, duman gözlümdün, dumanlar içinde boğdun.. _________________ Hayat psikolojiden ibarettir.
riX Emekli Samuray
Kayıt: 01 Mayıs 2005 Üye No: 3 Nereden: Uji
Tarih: Sal Hzr 12, 2007 12:09 pm Mesaj konusu:
gecmiş olsun ayran lazım mı? _________________
gmnd Developer
Kayıt: 22 Mart 2005 Üye No: 4 Nereden: Merkez
Tarih: Sal Hzr 12, 2007 2:37 pm Mesaj konusu:
Sen hele Ankara'ya gel, ayran da içeriz turşu suyu da. Kendine dikkat et ha. _________________ Hayat psikolojiden ibarettir.
pcturk Erenet Bagımlısı
Kayıt: 30 Ocak 2007 Üye No: 45829 Nereden: Bilgisayarın Başından
Tarih: Cmt Hzr 30, 2007 5:31 pm Mesaj konusu:
aşk acısını şuan bile çekiyorum terkettiler beni öhöhöhö _________________
hepsi-yasemin Erenet Yeni Üye
Kayıt: 04 Kasım 2006 Üye No: 39438 Nereden: istanbul
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Sitemiz en iyi Firefox tarayıcı ile 1024x768 çözünürlükte görüntülenir
Animasyon filmlerimizi beğendiyseniz çizgi film izle sitemizden birbirinden eğlenceli çizgi filmleri seyredebilirsiniz. 3 boyutlu oyunlar yayınlayan unity 3d oyunlar sitesi ile 3 boyutlu oyun oynayabilirsiniz. Bilgisayar oyunları için oyun hileleri arıyorsanız gamend.net'i ziyaret ediniz.