Tarih: Sal Eyl 12, 2006 6:46 pm Mesaj konusu: Bir Ölüm Ustası
Bir ölüm ustası Yamaoka Tesshû (1836-1888)
1836'da Yeodu'da doğan Tesshû, üst düzey bir samuray olan olan Ono Tomoemon'un oğludur. Gençliğini babasının görevli olduğu Hida Takamaya'da geçirmiştir. Genç yaşta babası tarafından Itto Ryu kılıç okuluyla tanıştırılmıştı. Buna paralel olarak Ittei Iwasa'nın güzelyazı öğrencisi ve bu sanatın Jubokudo stilinin 52. sokesi olmuştur.
17 yaşında, anne ve babasını kaybederek Edo'ya göçmüştür. Burada Chiba Shusaku'nun öğrencisi olmuş, ardından Yamaoka Seisan'dan So Jutsu öğrenmiştir. 27'sindeyken, meşhur kılıç ustası Asari Matashichiro'yla bir karşılaşma yapmak fırsatı bulmuş ancak yenilgisini sindirmekte güçlük çekmiştir. Bunun ağırlığıyla kendini sanatında ilerlemeye ve Zen'e adamıştır.
1868'de Shogun ve İmparatorluk orduları arasında savaş patlak verir. Son Shogun, Tokugawa Keiki iki kez yenilerek Edo'ya çekilir. Shogun'un muhafızlarına komuta eden Tesshû'nun rütbesi yükseltilir. Zafer yoluna devam eden imparatorluk ordusu Edo'ya doğru ilerleyişini sürdürür. Amaç hükümet karşıtı güçleri ezmektir. Bu ilerleme durdurulmazsa Japonya'nın gördüğü en kanlı savaşlardan biri ve Shogun'un ölümüyle sonuçlanacaktır. Bu şartlar altında Teshhû, Shogun'un özel emriyle başkente gitmek ve büyük savaşı durdurmak için bir anlaşma yapmakla görevlendirilir. İmparatorluk ordusu Edo'ya 150 km. kadar yaklaşmıştır.
Tesshu zorlu bir yolculuktan sonra General Saigo Takamori'yle görüşüp Edo'nun yakılıp yıkılmasına ve Shogun'un öldürülmesine engel olur. Bu anlaşmadan sonra Tesshû, Shogun'a bağlı güçlerin barış içinde dağılmasına danışmanlık eder. Hayatı kurtulan ve köşesine çekilen Shogun'a da hizmetini sürdürür. Bu dönemde onun kılıç ustalığına hayranlık duyanlar çevresinde toplanmaya başlarlar ve öğrencileri çoğalır. Kısa zamanda Dojo'su küçük gelir ve bir yenisi inşa edilir. Bu yeni Dojo'nun adı Shumpukan'dır. Yani "Bahar Esintisi Evi". Burada Muto Ryo ("Kılıçsız Okul") adlı özgün stilini öğretir. Okul daha sonra Itto Shoden Muto Ryu adını alacaktır. Dojo'sunun adı rahip Bukko-Zenji'nin bir şiirinden gelir :
17 yıl sonra bir sabah, Asari Matashichiro'nun hayalinin kendisini artık korkutmadığını hisseder. Neşe ve güvenle Asari'nin yanına varır ve ikinci kez karşılaşırlar. Rakibinin sadece duruşuna bakan Asari: "Böylesi bir seviyeye nasıl varabildiniz?" diye sorar. Bunun ardından Tesshû'ya Ono Ha Itto Ryu tam ustalık diploması verir.
1887'de mide kanserine yakalanır. 19 Temmuz 1888'de, beyaz giysileri içinde Zazen'e oturur ve ölür. Cenazesine 5000 kişi katılır.
Tesshû'nun ölümü:
Tesshû'nun arkadaşı Katsu Kaishu ölümünü şöyle aktarıyor: "Oldukça sıcak olan 19 Temmuz 1888 sabahı arkadaşım Yamaoka Tesshû'nun evine vardım. Beni oğlu Naoki karşıladı. Ona babasının nasıl olduğunu sordum. Bana babasının yakında öleceğini söyledi. Evde birçok ziyaretçi vardı. Tesshû onların ortasında Zazen yapıyordu. Bembeyaz giyinmiş, üstüne de bir budist yeleği geçirmişti. Ona "Sona geldiniz mi Sensei?" diye sordum. Gözlerini hafifçe aralayarak gülümsedi ve hiçbir ağrı izi olmaksızın bana: "Geldiğin için teşekkürler sevgili dostum. Nirvâna'ya varışımın kıyısındayım" dedi. Sonra da şunu ekledi: "Siz de Buddha'lığa ulaşınız". Huzurundan çekildim.
Tesshû yaşlılıktan değil kendisine aylarca çektiren bir mide kanserinden öldü. Ölümünden iki gün önce oğlu Naoki'ye: "Bugün daha önce görmediğim bir acım var. Ayrılmadan önce arkadaşlarımı görmek istiyorum." der ve ondan herkese haber vermesini ister. Banyosunu yapar, ölüm elbisesini giyer ve Zazen'e oturup ölümü bekler. Ölümünden birkaç saat önce bir karga bir sabah şarkısı söyler. Bunu duyan Tesshû, Haiku formunda bir şiir okur:
"Karın ağrımın ortasında
Tanyerinde bir karga"
Ağrıyla yüzleşir ve ondan ayrılır. Bıraktığı izlenim yanan tapınağında sükûnet içinde oturup ölümünü bekleyen rahip Kaisen'i hatırlatmaktadır:
"Ruhumu söndürüyorum,
Ateş sadece serinlik"
Ölümünden önce Tesshû
"Ölüme en çok yaklaşan kazanır". Tesshû'nun Kendo'su bu paradoksa yakındır. Buna göre kendi ölümüne yaklaşan insan için de aynı şeyi söyleyebilir miyiz? Bu mümkün olabilir mi? İnanması zor olsa da Budo tarihinde aktarılan yaşanmışlıklar bu yöndedir. Elbette herkes bunlara inanıp inanmamakta özgürdür.
Tesshû aylardır hastaydı ve yataktaydı. Ölümünden bir hafta önce bütün öğrencilerini Dojo'ya çağırttı ve şunları söyledi: "Her birinizle ayrı ayrı ders ve antreman yapacağım. Eğer bu dersin yoğunluğu ve kalitesi her zamankinden düşükse ben öldükten sonra Dojo'yu kapatın." Bu sözler dudaklarından dökülürken o kadar zayıftır ki, zırhının iplerini bile tek başına bağlayamamıştır. Tesshû elinde bambu kılıcı ile Dojo'nun orta yerinde dikilir.
En ileri öğrencilerden bir olan Somo herkesten önce hocasına yaklaşır. Hocasıyla karşılaşmak ve onu yenebilmek için bu son şansıdır. Bütün gücünü toplar ve bir vuruşla saldırır. Sonuç alamaz. Bu sefer bedeniyle darbe (tai atari) indirmeye çalışır. Omzunu sertçe çarptığını sandığında hocasından otuz santimetre kadar uzakta olduğunu görür. Bedeni görünmez bir zırhla çarpışmıştır. Ondan başka altı öğrenci daha saldırmayı denerler. Ancak Tesshû'nun gücü tarafından durdurulurlar. Tesshû karşı saldırılar düzenler. Antreman tüm öğrenciler için çok şiddetli ve etkileyici geçer.
Tesshû: "İşte böyle..." der ve yatmak için odasına çekilir.
Burada elbette usta-çırak ilişkisi de psikolojik bir faktördür. Ancak hakkında oldukça bilgi sahibi olduğumuz Tesshû'nun bu performansını sadece psikolojik faktörle açıklamak mümkün görünmemektedir. Bu durumu dışarıdan değerlendirmeye çalışmak, bir ağırlığı kaldırmayı hayal etmek, ancak altına bizzat girmemek gibi olacaktır.
Yamaoka Tesshu genç bir Zen öğrencisiyken, sürekli usta değiştirir durur.
Sıra Shokoku’lu Dokuan’dadır.
Yamaoka, ustaya kendi eriştiği çizgiyi sergilemek ister:
“Tin, Buda, ölümlü varlıklar… Gerçekte bunlar yok ki! Görüngünün gerçek doğası boşluktur.
Verme diye bir şey yoktur, ne de alınacak bir şey…”
Sessiz sessiz çubuğunu tüttüren Dokuan öylece dinler.
Sonra birden çubuğu Yamaoka’nın kafasında kütletir.
Delikanlı öfkelenir.
Dokuan sorar:
“Mademki yoktur hiç bir şey, nereden çıktı bu öfken?” _________________
djalx Erenet MOD
Kayıt: 03 Haziran 2005 Üye No: 108 Nereden: Başkent
Tarih: Cum Arl 14, 2007 12:58 am Mesaj konusu:
Çok delikanlı adamdı allah rahmet öylesin Ölümü acı oldu ama yanında çaycı olarak çalışcan Hing Yang Yong çay yaparken suyla çamaşır suyunumu ne karıştırmış usta çayı içince mort olmuş neyse Allah yakınlarına sabır versin saygıyla anıyoruz kendisini Rix saolasın hatırlatmasa unutmuştuk... _________________
bak çinlilerle japonlar farklı milletler hele mançurya savaşında sonra iyice kopmuşlardır.yani hing yang yong benzeri isimler çinli ismidir ve bir çinli bir japonun çaycısı olarak yanında çalışmaz.gerçi bir japonda onu işe almaz ya neyse onlar ayrı konular
bu kadar ilgilendiğine göre bana, akşam evde senin üzerinde bir çinli olan zhing ustadan ögrendiğim işkence çeşitlerini incelememe müsaade edersin diye düşünüyorum _________________
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Sitemiz en iyi Firefox tarayıcı ile 1024x768 çözünürlükte görüntülenir
Animasyon filmlerimizi beğendiyseniz çizgi film izle sitemizden birbirinden eğlenceli çizgi filmleri seyredebilirsiniz. 3 boyutlu oyunlar yayınlayan unity 3d oyunlar sitesi ile 3 boyutlu oyun oynayabilirsiniz. Bilgisayar oyunları için oyun hileleri arıyorsanız gamend.net'i ziyaret ediniz.