TRT Ekranında Küfür

Bu geyik için bi miktar teknik bilgiye ihtiyaç var: Televizyonlarda gördüğümüz yazılar KJ denilen bi cihazla yazılır. Bu aslında bi nevi bilgisayar ama tek yapabildiği şey yazı yazmak. Montaj setlerinde olduğu gibi TV’lerin ana kumandalarında da yani yayının evlere gönderildiği son birimde de olur. O zırt pırt ekranın altından geçen, “Zeki-Metin’den kahkaha tufanı. Az sonra. Sakkın kaçırmayın” filan gibi yazılar bu cihazla yazılır ve yayına o anda verilir.
İşte efsanemizin kahramanları olan gece nöbetçisi iki TRT’ciden biri can sıkıntısından önündeki KJ’yle oynuyomuş. Anlatıldığına göre de çok ayıp şeyler yazıyomuş. “Şimdi bi karı olsa da s..sek, sabaha kadar bağırta bağırta s....m ben o karıyı” filan gibi.

Bi ara KJ’nin ekranındaki bu ayıpçı yazılar diğerinin gözüne ilişmiş, “Erkeksen o yazıları çıkışa versene” demiş. Çıkışa dediği yayına anlamına geliyo. Yani çıkışa verilirse biz de evden o yazıları görebileceğiz. Bunlar iddialaşmaya başlamış. “Yaparsın, yapamazsın, yaparsam ne vericen, sana bi ay bedava öğlen yemeği, tamam ama bak vermezsen bozuşuruz, tamam lan sanki yapabilicen de” derken adam “take” tuşuna basmış ve o ayıpçı yazılar yayına verilmiş. İddiayı başlatan şok olmuş taabi. Resmen TRT ekranının altından “Şimdi bi karı olsa da s..sek” falan geçip gidiyo. Saat sabahın üçü-dördüymüş ama gene de elbet vardır seyreden di’mi? Hemen iddiacı olanı yazıları çıkıştan almış ve arkadaşına dönüp öylece bakakalmış. Diğeri hiç umursamaz bir suratla sırıtıyomuş hala.

Efsanenin bundan sonrasında değişik sonlar var. Kimilerine göre kimse farkına varmamış yazıların, yani bunlar korkudan öle öle işe gidip gelmişler ama hiç bi’şey çıkmamış altından. Kimilerine göre de TRT Genel Müdürü’nün uykusu kaçmış, adam gece televizyonun karşısında kitap okuyomuş. Bi ara kafasını kaldırdığında gözüne yazılar ilişmiş ama inanamamış gördüklerine. Ertesi gün yayın kopyasını izledikten sonra anlamış gördüklerinin gerçek olduğunu ve iki adamı da anında işten çıkarmış.